Hayatınızda yeniliklere açık mısınızdır? Yoksa ben yeniliklere kapalıyım gerek yok mu dersiniz? Kimisi yeniliklere açıktır yaşanan yeniliklerden heyecan ve mutluluk duyar kimisi ise yeniliklerden hoşlanmıyorum yeni deneyimler beni kaygılandırıyor, korkutuyor diyebilir. Bu korku durumunun üst seviye hali ise Neofobi (Yenilik Korkusu) olarak isimlendirilir. Çoğunlukla yaşlılarda ve çocuklarda gözlemlenen bu korkuyu rutinlerden vazgeçememe olarak da tanımlayabiliriz. Bu korkunun zemininde konfor alanından çıkma hissinin ortaya çıkardıkları yatar. Konfor alanı bizler için en rahat ve en güvenilir alandır. Bu rahatsızlığa sahip kişiler bu alanı tanıdıkları için bu alanın dışına çıkmayı pek tercih etmezler ve rutinlere bağlı kalmak onlara kendilerini daha güvende hissettirir.
Belirtileri Nelerdir?
Neofobisi olan bireylerde üst düzeyde gözlemlenen durum her şeyi kontrol altında tutma çabasıdır. Aşırı derecede kontrolcü, detaycı ve titiz olan neofobik bireyler çevresinde ki tüm durumların kendisinin isteği doğrultusunda gerçekleşmesini isterler ve böyle olmadığında ise öfkelenirler. Ayrıca yoğun olarak kaçınma davranışı da gözlemlenir.
Yapılan Araştırmalar Neofobinin Yaşam Süresini Kısalttığını Söylüyor
Şikago Üniversitesi’nde bu konuda yapılan bir araştırmada 29 farenin yerleri değiştirilerek yeni alandaki tepkileri kan örneklerine bakılarak incelenmiştir. Yeni ortama geçmekten korku duyan farelerin yeniliğe alışma duygusu yüksek olan farelere göre insanda stres ve depresyon halinde artan glikokortikoid hormonunun daha yüksek seviyede çıktığı gözlemlenmiştir. Araştırma neofobik farelerin diğer farelere göre daha çabuk yaşlandıklarını ve daha önce öldüklerini ortaya çıkarmıştır.
Tedavi Mümkün mü?
Elbette tedavi mümkündür. Psikoterapi bu rahatsızlığın tedavisinde kullanılan yaygın yöntemlerin başında gelir. Bireyin kaçtığı veya korku duyduğu şeye kontrollü bir biçimde maruz bırakılması tedavi sürecinde yol katetme de büyük önem taşır.
Kaynakça
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1646315