New York Üniversitesi ve Albert Einstein Tıp Fakültesinde yapılan bir araştırmada birine kör kütük aşık olduğunu belirten 7 erkek ve 10 kadına sevgililerinin ve sevgililerine çok benzeyen kişilerin fotoğrafları gösteriliyor. Deneklerin bu sırada MRI yöntemiyle beyinleri taranıyor. Sevgililerinin resmini gören deneklerin beyni çok hızlı tepki veriyor ve beynin spesifik olarak motivasyonla ilişkili kısmının harekete geçtiği belirleniyor.
Araştırmacılardan biri olan Arthur Aron, aşık olan kişinin beyninde tıpkı uyuşturucu bağımlılarının beynindekine benzer değişikliklerin görüldüğünü belirtiyor. Araştırmacılardan bir diğeri olan nörolog Lucy Brown, beynin ödül bölgesinin aynı zamanda zevk merkezi olarak çalıştığını ve kişinin bu yüzden aşkını ödül olarak gördüğünü belirtiyor. Araştırmacılar aşkı yaşanabilecek en güçlü duygulardan biri olarak tanımlıyor ve aşık olan bir kişinin beyninin aşırı derecede motive olduğunu ve bu durumun vücuttaki diğer organlara da büyük ölçüde etki ettiğini belirtiyor.
Araştırmacılardan Brown, aşkta yaşanılan duygu fırtınasının sanılanın aksine zamanla dinmediğini yalnızca biçim değiştirdiğini belirtiyor.
21 yıldır evli olan ve eşlerine hala aşık olduklarını söyleyen 20 deneğin beyin taramalarını incelediklerini söyleyen Brown, eşlerinin fotoğrafları gösterildiğinde deneklerin beyinlerinde bağlılık ve ödül bölgelerinin tepki verdiğini belirtiyor.
Kaynakça
abcNews, The science of Love: Romance Uses Same Parts of the Brain Cocaine, Pain Avoidance, 2010